2017
Karne Sevinci
1952 Yılında köyümüzde henüz okul yokken köy evlerinden birini okul yaptılar. Üç köyü de bizim köyle birleştirdiler. Ethem SEZGİN adında dünyalar iyisi Beşikdüzülü (Allah uzun ömürler versin sağlıklı olarak ömür sürüyor) bir öğretmen geldi köyümüze. Bütün köylünün endişeli bakışları altında köydeki haneleri gezerek köy halkına okumanın faydalarını anlatıyordu. Bu çaba boşa gitmedi ve 44 kişi çocuklarını okula yazdırdı. Tam okulun bitişiğinde oturan Halit Amca kızını okula yazdırmayacağını öğretmene bildirdi.
Bir gün tarlasında çalışan Halit Amcaya öğretmen seslendi:
- Ne ekiyorsun?
- Çay fidesi?
- Ne olacak onlar?
- Büyüyünce toplayıp para kazanacağım. Namerde, merde muhtaç olmayalım muallim bey.
Bunu üzerine öğretmen;
“Bak Halit Bey benim 44 dört tane fidanım var. Bunlar büyüyünce bu ülkeyi idare edecekler. Gel ısrar etme ver güzel kızımı okula, okusun. Bu ülkeyi idare etsin.”
Bir an göz göze geldiler Halit Amca hanımına seslendi.
Ve sınıfımız 45 kişi oldu.
Yıllar geçti.
Üçüncü sınıftan dördüncü sınıfa geçmiştik.
Bizimle okula başlayan Turgut son derece tembeldi. Birinci sınıftan ikinci sınıfa ancak geçebilmişti. Karneleri alınca hep beraber sevindik. Aradan bir yıl sonra bizler dördüncü sınıftan 5. sınıfa geçince Turgut da ancak 2. sınıftan 1. sınıfa geçti. Bu işlem okullarda olacak bir iş değildi. Turgut geriye düştüğünü fark etmemiş olacak ki o da bizimle karne sevincini yaşadı. Geçtim geçtim diye sevinç çığlıkları ata ata evine gitti.
Sevgili okurlar bunları niye anlatıyorum.
Geçtiğimiz hafta İstanbul’da turizm fuarında iller kendi aralarında yarıştılar. Keşke bu yarışı görmez, duymaz olaydım. Batman ilimizin standını görünce. Bayburt İlimizin standını görünce. Artvin İlimizin standını görünce. Hele hele Gaziantep, Diyarbakır İllerimizin tanıtımlarını görünce.
Size helal olsun, dedim. İlinizi ve kendi halkınızı ciddiye almışsınız, yörenizi temsil edebilmek için yarışıyorsunuz. Bu illerin yanında Trabzon İlimiz ile Ordu ve Giresun illerinin birlikte bir köşeye sıkışmış halini görünce de çok mahcup oldum. Zira yanımda oldukça değerli iş adamlarımız vardı. Halimden her halde durumum belli oldu ki üzülme pas geçeriz dediler.
Bu durum bizim köydeki Turgut’u bana hatırlattı. 2. sınıftan 1. sınıfa geçen Turgut gibi oldum. Sözüm ona güya yukarıda saydığım bu üç İl Karadeniz birlikteliğini oluşturmuş. Rize, Artvin, Gümüşhane Karadeniz İli değil mi? Bu illerin açtığı standların her biri bu üç ile birden beş basar gibi duruyordu.
Bizi bu hallere düşürenlere yazıklar olsun. Düzenleyenlere hodri meydan diyorum. Her zeminde her yerde onlarla tartışırım. Trabzon umuzu bu kadar hiç kimse kötü tanıtamazdı.
Trabzon’u tanıyamayan ya da tanımak istemeyen mi var? Her zemin de . Trabzon milattan önce de var şimdi de var diyenlerin sesi çıkmaz oldu İstanbul dan sonra 81 il için de en çok bilinen tanınan Vilayete bu yapılanlar revamı? Ne oluyoruz? Ne yapılmak isteniyor?
Şahsen kendim için söylüyorum. Beni böylesine utandıranlara ne dünya da ne de ahirette hakkımı helal etmeyeceğim. Trabzon bu Karadeniz illerimizin genel adıdır. Trabzon tek başına bir markadır. Bunu , bu işlerden sorumlu olanlara hatırlatıyorum.Çünkü , gurbette olanların hasreti , duyguları tarif edilemez.
Sıra Trabzonlu olmaktan gurur duymaya gelince herkesin önüne atlayanlar. Bizim sloganımızı diline dolayıp Trabzon’un değerlerini, ekmeğini, yağını satarak hüküm sürenler; gözlerim sizi orada aradı ama göremedi.
Buradan seslenerek isyanımı ve şikâyetimi etkili ve yetkililere duyuruyorum.
Siz duymazsanız bilin ki feryadımı YÜCE RABBİM DUYUYOR.